Diz sağlığı; hem koruyucu hekimlik hem de tedaviye yönelik yaklaşımı yönlerinden değerlendirilmelidir.
Dizlerimizin sağlığı, hayat tarzımız ile ilgilidir; doğru beslenme, doğru egzersiz, kronik hastalıklar varsa onların takibi, kaliteli uyku, vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin mineral ve element eksiklikler varsa yerine koymak ya da dizimizi ilgilendiren bir rahatsızlık varsa zamanında müdahale vb gibi… Bazen altta yatan safra kesesi hastalığı, sindirim problemleri, bel , kalça ve ayak hastalıkları da diz rahatsızlıklarına sebep olabilir; bütüncül bir yaklaşım yararlı olur. Bunu nasıl sağlarız?
•Dizin Sevdiği Gıdalar
Diz eklemi fonksiyonlarını normal devam ettirebilmesi için doğru omega-3 , kollajen, nitrik oksit kaynaklarına ihtiyaç duyar. Bu amaçla bamya yemeği ve tohumundan semizotuna, paça çorbasından deniz balıklarına ve doğal desteklere kadar beslenmemize eklememiz gereken nimetler vardır.

•Bilimin ışığında etkileri kanıtlanan bitkiler:
Diz eklemi sağlığı için üzerine en çok bilimsel çalışma yapılan bitkiler; zeytin yaprağı, kuşburnu, zerdeçal, çörekotu, akgünlük ağacı, harpagophytum vb…doğru şekilde kullanıldığında eklemlerimizdeki yıpranmayı önlemektedir.

Eklem sağlığımız için kullanabileceğimiz bir diğer bilimsel doğal destek de; “yumurta kabuğu zarı”.
Glikozamin içeren destekler adı üstünde glikoz yani şeker içerdiği için obeziteye sebep olmaktadır, insülin direnci ve genel metabolizmayı etkilediğinden çok önermiyoruz. Bunlar diz sağlığı için ilk çıkan besin takviyeleriydi, günümüzde daha doğal yan etkisi olmayan ve dizin ihtiyacına yönelik önemli vitamin mineral elementleri içeren doğal destekler bulunmaktadır ve hastalarımız çok yarar görmektedirler.
Bunun yanında vücudumuza zararlı maddelerden şeker, unlu gıdalar, aşırı protein tüketimi, gazlı içecekler ve tek yönlü beslenme alışkanlıklarından uzak durmak gerekir. Tıbbi beslenme romatizmada önemlidir.
•Diz sağlığı için uygun hareketler
Doz, her konuda önemlidir. Hareketsizlik gibi aşırı ve yanlış hareketler de dizimizin yıpranmasına sebep olur. Yürümek, yüzmek, pilates ve uygun jimnastik hareketleri dizi besleyip kasları güçlendirirken; sert zeminde koşu, futbol, ağırlık kaldırmak dize hasar verebilir.
Süre önemlidir; mesela Yürüyüş 30 dakikayı geçmemelidir ve hastanın kireçlenme menisküs ya da bağ problemine göre modifiye edilmelidir.

•Diz problemi varsa yaşam stili değişimleri gerekir:
Kireçlenen eklemi aşırı zorlamak yakınmaları artıracaktır. Bu nedenle, koşma, sıçrama, darbe gerektiren sporlar bırakılıp, yüzme, bisiklet, yürüyüş golf gibi sporlar tercih edilmelidir. Çömelme, merdiven inip çıkma gibi aktiviteler azaltılmalı ve 2 kg’ın üzerinde yük taşımaktan kaçınılmalıdır.
Obezite hastalığın ilerleme hızını etkileyen en önemli faktördür. Şişman kişilerde kilo verme ile hem hastalığın belirtileri hafifler hem de ilerlemesi yavaşlar.
Uygun egzersiz: Hasarlı eklemi aşırı zorlamaktan kaçınarak yapılacak uygun egzersizler kasları güçlendirmek ve eklem hareket açıklığını korumak açısından faydalıdır. Özellikle omurgayı da ilgilendiren durumlarda egzersizin önemli rolü vardır.
•Uykusunu iyi almalıdır özellikle saat 23-04 arasında vücudun onarılmasını sağlayan hormonlar aktifken uykuda olmalıdır; o yüzden yatsı namazını kılıp yatmak en güzelidir.
•Yumuşak tabanlıklar ve uygun ayakkabı seçimi faydalı olabilir. Basit dizlik ve bileklik gibi yardımcı cihazlar kişinin konforunu artırır, ihtiyaca uygun seçilmelidir.
•Başarılı bir tedavi için öncelikle teşhis doğru konmalıdır.
Dizde kireçlenmeye bağlı ağrı olan birisinde iyi gelen sıcak uygulama iltihaplı bir dizde şikayeti artırabilir, o yüzden romatizmanın iltihaplı mı iltihapsız mı olduğu öncelikle tespit edilmesi gerekir; önce tanı sonra tedavi..
Yaş gruplarına göre farklılık gösteren diz ağrısının, toplumda en sık görülen nedenleri diz eklemi kireçlenmesi, menisküs/bağ yırtığı, tendon iltihapları ve eklem iltihabıdır.
•Fizik Tedavide Ne Yapıyoruz?

Diz ağrılarında uygulanan fizik tedavi uygulamaları, hastanın günlük hayata daha hızlı geri dönmesine ve yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olur. Diz ağrısı çeken hastalarda fizik tedavi; uzman hekimin muayene ve tetkikleri takiben oluşturduğu program doğrultusunda, fizyoterapistler tarafından uygulanan dokunun kanlanmasını beslenmesini sağlayan, kasları güçlendiren, ödemi azaltan değişik yöntemler elektrik akımları, lazer, radyofrekans, elektromanyetik dalgalar, ısı – soğuk uygulamaları gibi eklemi hazırlayıcı/destekleyici işlemleri takiben yine Fizyoterapistler tarafından yaptırılan tedavi edici egzersizlerden oluşur. Bu süreçte lokal enjeksiyonlar, farklı yardımcı cihaz ve destekler ile bantlama yapılabilir. Bu uygulamalar yetersiz kaldığında eklem içi ozon oksijen tedavisi, hyaluronik asit, PRP (platelletden zengin plasma) ve kök hücre tedavilerine geçilir veya fizik tedavi ile kombine edilir.
PRP: Kendi Kanımızın bize şifa olduğu bir yöntemdir. 3 Seansta çok güzel sonuçlar alıyoruz.
Ozon oksijen tedavisini bazen PRP ile kombine ederek etkisini daha da artırmak mümkün. Bunu teşhisi ve hastalığın derecesine göre planlıyoruz.
Kök hücre tedavisini ise göbek çevresindeki yağ dokudan veya kalçadan hazırlayıp dizimize yapıyoruz.
•Ne Zaman Cerrahi?

Tüm bu tedavilerden sonuç alınmazsa, kişinin ağrısı sürüyor ve hastalık yaşam kalitesini azaltıyorsa, yürüme mesafesi çok kısalmış ve merdiven inip çıkmada ciddi sorun yaşıyorsa, yaşamını sürdürmek için ikinci bir kişiye ihtiyaç duyuyorsa ve alışık olduğu yaşam tarzını sürdüremiyorsa girişimsel/cerrahi yöntemlere başvurmak gerekir.
Dizlerinize iyi bakın ki sizi yarı yolda bırakmasın; ihtiyaçlarına kulak verin, onları doğru hayat tarzı ile besleyin.
Şifa olsun inşallah.