Tuz Yiyerek de Tedavi Olabilirsiniz

Gıdalardaki kimyasallar, içtiğimiz sudaki zararlı maddeler ve yaşadığımız iç ve dış mekânlardaki elektronik ve kimyasal toksinler sürekli olarak bedenimizde süzülerek birikirler.

Hayatımızı saran zehirleyici maddeler, beden direncimizin azalmasına veya yok olmasına, hormonal disfonsiyonlara, sinir sistemi bozukluklarına ve hatta geriye dönüşü olmayan hastalıklara (kanser) neden olurlar. Bu arada günlük aldığımız gıdaların yüksek oranda hayvansal proteinden oluşması, kafein, alkol, yağlar, bilinçsizce kullanılan ilaçlar ve özellikle antibiyotikler yaşamın ileri dönemlerinde kalp-damar problemleri, eklem hastalıkları, aşırı kilo, diyabet gibi baş edilmesi zor olan birçok sağlık probleminin oraya çıkmasına zemin hazırlar.

Vücudumuza zarar veren bu maddeler, dokularımızın, organlarımızın, hücrelerimizin ve hücre içi organellerin başlıca düşmanıdır.

Detoks Siteminin Yetersiz Olması Nelere Neden Olur?

Çevremizin ve bedenimizin ürettiği toksinlere karşı detoks sistemlerimizin yetersiz kalması neticesinde yorgunluk, güçsüzlük, bitkinlik, kendini iyi hissetmeme, aşırı uyku ya da uykusuzluk, kas ve eklemlerde gerilme, ağrı ve kramplar, sinirlilik, cinsel isteksizlik, erkeklerde erektil disfonsiyon, bulantı hissi gibi birçok sağlık sorunu ortaya çıkar. Dolayısıyla sağlıklı ve dinç bir yaşam için bilinçli bir şekilde organizmadan toksinlerin atılmasını sağlamak gerekir.

Tuzlar Metabolizmayı Destekler

Hücreler; sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve klor gibi önemli elementleri kullanarak fonksiyonlarını yerine getirir. Bu elementler vücuda tuzlar sayesinde alınır. Vücudumuzda zaten var olan bu tuzlar, biyokimyasal süreçleri düzenleyerek metabolizmayı destekler.

Schussler Doku Tuzları ile atıkların biriktiği depolara katman katman inilerek temizlik yapılır. Bu tedavide temel prensip; ilk adımda vücut sıvıları kısa vadeli depo görevi gören bölge olarak (kan, lenf sıvısı, bağdokusu sıvısı) ele alınır ve “arındırılır.” Bu şekilde bedende tam bir regülasyon sağlanmış olur.

Schussler Tuzları ile tedavinin en önemli özelliği bütüncül bir tedavi olmasıdır. Bedensel, ruhsal ve zihinsel düzeyde etkilidir.

Schussler Tuzları doğal destek ürünü olmaktan ziyade eksikliği yerine koymada etkili olan doğal preparatlardır. Kişinin kullandığı ilaçlara ve gıdalarla etkileşime girmez.

Schussler Tuzları, bir Alman bilim adamını bulduğu ve hemeopati tedavisinde kullanılan tuzların en güzel örneğidir. Bu tip tuzların kullanılması ile kan elektrolitlerimiz dengelenir ve daha enerjik, güçlü oluruz. Kalp ve damar sağlığımız düzelir. Bunun dışında da ayrıca depresyon ve kaygılı kişiliklerin kendilerini daha iyi hissetmeleri söz konusudur. Romatizmal hastalıklarda, zayıflama tedavisinde, fiziksel, zihinsel ve cinsel performansı artırmada çok yönlü etkilidir.

Hemeopati Tedavisi Nedir?

Doğal bir tedavi yöntemi olan homeopati insanı fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan ele alarak, nedenleri ortaya çıkararak iyileştiriyor. Yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemidir.

Homeopati hangi hastalıklarda en iyi sonuç veriyor?

Migren, depresyon, astımda çok iyi sonuç alınırken tansiyon, şeker gibi hastalıklarda da etkilidir. Genetik hastalıklarda da çok iyi sonuç alınmaktadır.

Yaygın Olarak Kullanılan 12 Schüssler Tuzu

1. Calcium Fluoratum: Selülit, kırışıklık ve çatlaklara yol açan bağ dokusu değişikliklerini önler. Varis tedavisinde destek olur. Ödemi azaltır. Kemik ve dişlerin sağlamlığını artırır.
2. Calcium Phosphoricum: Kemik erimesi ve kırık tedavisinde en önemli destek mineralidir. Albumin içerdiğinden vücudu yeniler, bağışıklığı güçlendirir, kasların
3. Ferrum Phosphoricum: Bağışıklık sisteminin en önemli mineralidir. Oksijen taşır,kasları güçlendirir.Enfeksiyonlarda ve kansızlıkta önerilir.
4. Kalium Chloratum: Alerjide en önemli destek mineralidir. Ağız içi benzeri mukozaların tuzudur. Bronşit, gastrit, kolit ve sistit gibi mukoza problemlerine iyi gelir.
5. Kalium Phosphoricum: Zihinsel performansı artırır. Sinir sistemi ve psikolojik destek için önerilen mineralleri içerir. Depresyon için doğal destektir. Dikkat ve konsantrasyonu artırır.
6. Kalium Sulfuricum: Bedene detoks yapar. Menopozda ve sıcak basmasında önemli bir destektir. İyileşmeyen yaralar ve cilt lekelerinde çok önemlidir.
7. Magnesium Phosphoricum: Kramplar, ağrılar ve kas spazmlarının mineralidir. Gaz sancısı, adet dönemi ağrıları, baş ağrıları ve romatizmada çok kullanılır. Kireçlenmeyi ve taş oluşumunu önler.
8. Natrium Chloratum: Ödemi kontrol altına alır. Eklemlerdeki sıvıyı, tansiyonu ve terlemeyi dengeler. Vücut sıvılarının dengesini sağlar.
9. Natrium Phosphoricum: Asit-baz dengesini sağlar. Metabolizmayı hızlandırır, kilo problemlerinde çok önemli bir mineraldir. Gut hastalığında, aknede, mide ekşimesinde ve kolesterol yüksekliğinde etkilidir.
10. Natrium Sulfuricum: Karaciğerin temel mineralidir, vücudu temizler. Ödemin kontrol altına alınmasında çok önemlidir. Tip-2 Diyabette etkilidir. Sindirim problemlerinde tedaviye önemli bir yardımcıdır.
11. Silicea: Cilt, saç ve tırnakların sağlığı için önerilen mineralleri içerir. Kronik hastalıklarda vücut direncini artırır.
12. Calcium Sulfuricum: İltihaplı durumlarda çok etkili gibi bir mineraldir; akne, apse gibi cilt enfeksiyonlarında özellikle tercih edilir. El ve ayaklardaki kötü kokulu terlemeye iyi gelir.